Yaşamı kâbusa çevirebiliyor! Miyomlar hamile kalmayı engeller mi?

“`html

Miyomlarla İlgili Sık Sorulan Sorular

1- Miyomlar Kansere Dönüşme Riski Taşır mı?

CEVAP: Miyomlar genel olarak iyi huylu oluşumlardır ve kansere dönüşme olasılığı son derece düşüktür. Özellikle menopoz öncesinde bir miyom nedeniyle rahimde gözlemlenen büyüme, genellikle kötü huylu bir tümör belirtisi olmaz. Ancak menopoz sonrası, eğer ağrı ve kanama gibi semptomlar varsa, mutlaka detaylı incelemeler yapılmalıdır.

2- Miyomlar Hamilelik İçin Engelleyici midir?

CEVAP: Rahim içine, yani bebeğin yerleşeceği alana doğru büyüyen miyomlar, rahim iç yüzeyini etkileyerek embriyonun tutunmasını zorlaştırabilir. Bu tür miyomlar, gebelik oranını yaklaşık %70 oranında azaltabilir. Bu nedenle, bu miyomların cerrahi müdahale ile çıkartılması doğurganlık şansını artırır. Ancak rahim dışına doğru büyüyen miyomlar genellikle doğurganlığı etkilemez.

Miyom ve Hamilelik

3- Miyomlar Kendiliğinden Geçer mi?

CEVAP: Genelde miyomlar kendiliğinden kaybolmazlar, fakat bazı durumlarda küçülme gösterebilirler. Özellikle menopoz dönemlerinde östrojen seviyelerinin azalması nedeniyle miyomlarda bir azalma görülebilir. Aktif horman üretimi dönemlerinde ise kaybolmaları nadirdir. Şikayete yol açmayan miyomların sıkı takip edilmesi gerekir.

4- Miyomlar Hangi Tedavi Yöntemleriyle Müdahale Edilir?

CEVAP: Miyom tedavisi, büyüklüğü, konumu ve ortaya çıkardığı semptomlara dayanarak değişkenlik gösterir. Prof. Dr. Hüsnü Görgen, “İlaç tedavisi, hormon tedavisi veya cerrahi müdahale (miyomektomi veya histerektomi) gibi yöntemler mevcuttur. Günümüzde laparoskopik ve histeroskopik yöntemlerle gerçekleştirilen miyomektomi, daha az kan kaybı ve ağrısı ile hastaların iyileşme sürecini hızlandırır. Ancak, büyük veya çok sayıda miyom durumunda açık ameliyatlar da gerekebilir” şeklinde belirtiyor.

Miyom Tedavi Yöntemleri

5- Miyomlar Tekrar Oluşabilir mi?

CEVAP: Miyomlar cerrahiden sonra hormonal dengesizlikler devam ederse yeniden oluşabilirler. Miyom sayısı arttıkça tekrarlama ihtimali de yükselir. Miyomektomi, var olan miyomları alırken yeni miyom oluşumunu engellemez. Bu nedenle hastalara, miyomların tekrarlama olasılığının kişiye özel olduğunu bildirerek, tedavi sonrası düzenli kontrollerin önemi vurgulanmalıdır.

6- Miyomlar Adet Düzensizliği Yapabilir mi?

CEVAP: Evet, özellikle rahim iç yüzeyine yakın olan miyomlar yoğun ve düzensiz adet kanamalarına neden olabilir. Bu durum, anemiye (kansızlık) yol açma riski taşır. 5 cm’den büyük miyomları olan kadınlar, daha küçük miyomları olanlara kıyasla adet dönemlerinde daha fazla kanama yaşarlar.

Miyomlar ve Adet Düzensizliği

7- Miyomlar Ağrıya Neden Olur mu?

CEVAP: Büyük miyomlar, pelvik bölge ağrılarına, bel ve bacaklarda rahatsızlığa ve sık idrara çıkma ya da kabızlık gibi semptomlara yol açabilir. Küçük miyomlar genellikle belirti vermez. Pelvik ağrı çoğunlukla doku ölümü ve dejenerasyon nedeniyle meydana gelir. Ayrıca, rahim dışına doğru büyüyen saplı miyomlar torsiyon (kendi etrafında dönme) olursa pelvik ağrıya neden olabilir ki bu durumda cerrahi müdahale gerekebilir.

8- Miyom Varken Hamile Kalmam Durumunda Ne Yapmalıyım?

CEVAP: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, “Miyom ile hamile kalan kadınların gebeliği sonlandırmasına gerek yoktur. Gebelik sırasında miyom görülme oranı yüzde 2-10 arasındadır. Bu miyomların boyutları hamileliğin ilk dönemlerinde %15-25 büyüyebilir, ancak üçüncü aydan sonra genelde boyutlarında çok az değişiklik olur. Büyük miyomların (5 cm’den fazla) büyüme potansiyeli daha fazladır. Ancak, gebelik süresinde miyomlar bebekte herhangi bir sakatlık yaratmaz” diye ekliyor.

Miyomlar ve Gebelik

9- Miyomların Gebelik Sırasında Oluşturabileceği Sorunlar Nedir?

CEVAP: Gebelik sırasında ağrı oluşturabilir. Miyom sayısının artması, düşük ve erken doğum riskini de yükseltebilir. Normal doğum yerine sezaryen gereksinimi oluşabilir ve doğum sonrası kanama riski artabilir. Gebelikte tespit edilen miyomların takibi yapılırken, muayene ile yerleri, sayıları ve boyutları belirlenir. Ağrı durumunda ise hastalara ağrı kesiciler önerilir fakat bu ilaçların doktor kontrolünde kullanılması önemlidir.

10- Miyom Riskini Azaltmak İçin Neler Yapmalıyız?

CEVAP: Prof. Dr. Hüsnü Görgen, “Yağlı ve yüksek kalorili yiyecekler miyom gelişimini tetikleyebilir. Çalışmalar, vücut ağırlığında her 10 kg artışın miyom riskini %21 artırdığını göstermektedir. Sağlıklı kilo kontrolü özellikle miyom riski taşıyan bireyler için önemli bir koruma mekanizmasıdır. Aynı zamanda, beslenme alışkanlıkları da etkili rol oynamaktadır. Kırmızı etten zengin diyetler miyom riskini artırabilirken, yeşil sebzeler açısından zengin beslenme, bu riski düşürmektedir. Hareketsiz yaşam biçimi de hormonal dengesizliklere yol açarak miyom oluşumunu hızlandırır. Bu nedenle düzenli fiziksel aktivitenin koruyucu etkisi olduğu gösterilmiştir” şeklinde belirtiyor.

“`

Related Posts

Tohumlardan elde edilen yağlar gerçekten sağlığa zararlı mı?

Kolza yağı ve ayçiçek yağı son dönemde, zararlı etkilerine yönelik iddialar nedeniyle tartışılıyor.

Alerjiniz artık daha geç başlıyorsa nedeni bu olabilir!

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emine Özsarı, iklim değişikliğinin etkisiyle polen mevsiminin mayıs-haziran aylarına kaydığını belirtti. Doç. Dr. Özsarı, alerji ilaçlarının düzenli kullanımının önemli olduğunu ve bağımlılık yapmadığını vurguladı.

Prof. Dr. Kılınç: 15 yaş üstü nüfusta her üç kişiden biri sigara kullanıcısı, yüzde 35’i tütün kullanıyor

“Hiç bu kadar fazla tütün tüketilmemişti!”

Uzun süre oturanlar dikkat: Bu haber sizi üzecek!

ABD’de yapılan bilimsel bir araştırma, uzun süre oturmanın yalnızca fiziksel değil, zihinsel sağlık açısından da ciddi riskler barındırdığını ortaya koydu. Beyin yapısında küçülmeye yol açıyor.

‘Haftada 150 dakika egzersizle kalp krizi riskini azaltmak mümkün’

‘Haftada 150 dakika egzersizle kalp krizi riskini azaltmak mümkün’

Sahte güneş gözlüğü nasıl anlaşılır? Üzerinde CE belgesi olmalı

Yaz aylarının gelmesiyle güneş gözlüğü kullanımı artarken, uzmanlar sahte ve kalitesiz güneş gözlüklerine karşı uyarıyor. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Özge Yabaş Kızıloğlu, “Gözlüğün belli standartlara göre imal edilmiş olması lazım. Üzerinde güvenlik ve kalite standartlarına sahip olduğunu gösteren CE belgesi gibi ibareler ve sertifikalı olmalı” ifadelerini kullandı.